Ankara’nın salgından en çok etkilenen üçüncü şehir olduğu ve hastalığın yayılması yönünden en riskli iller arasında sayıldığı hatırlatıldı.
Açıklamada, Ankara’nın salgına kolay ulaşılabilir ve üst düzey sağlık hizmeti veren hastanelerin kapatıldığı dönemde yakalandığı vurgulanırken, Ankara Şehir Hastanesi’nin eksikliklerine dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı: “Yepyeni, dev gibi, hastaların yoğun olarak yönlendirildiği; ancak sağlık çalışanlarının camlarını açıp havalandıramadıkları, enfekte hastaların yoğunluğundan dolayı kendilerini rahat hissedemedikleri bir hastane ile karşı karşıyayız.”
Ankara Şehir Hastanesi’nin açılmasıyla birlikte kapanan Zekai Tahir Burak Hastanesi’nin, salgının başlangıcında karantina hastanesi yapılarak ‘can simidi’ olduğu belirtilerek, kapatılan diğer beş hastaneye ihtiyacın artacağına da dikkat çekildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi: “Kapatılan Ankara Numune Hastanesi’ni, Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi’ni, Dışkapı Çocuk Hastanesi’ni, Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’ni, Ulus Devlet Hastanesi’ni açın. Bunların en azından Covid-19 hastalarının karşılanması; tanısının, tedavisinin, gerekirse yoğun bakım tedavilerinin sağlanması için gecikmeden organize edilmesi, bazılarının Covid-19 haricindeki hastalarımızın güvenle tedavilerini sürdürebilecekleri merkezler olarak hazırlanması çok değerli olacaktır.”