Verilen Kandan HIV Bulaştı: Bakanlık Tazminatı Geri İstedi

Böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize girerek yaşamına devam eden 52 yaşındaki Ahmet Emin Bilgin’e annesinin böbreği nakledildi. Ancak 4 ay sonra yapılan testlerde, Bilgin’e AIDS hastalığına yol açan HIV bulaştığı tespit edildi. İki çocuk babası Bilgin yaşama tutunamadı. Satu Bilgin, eşinin ölümünde hastane, Kızılay ve Sağlık Bakanlığı’nın kusurunun bulunduğu gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat davası açmıştı. Ancak Sağlık Bakanlığı ödenen 350 bin lira tazminatı faiziyle isteyince isyan etti ve “Kocamı geri versinler, temizlikçilik yapar, öderim!”dedi.

28 Şubat 2017 Salı 16:23

Verilen Kandan HIV Bulaştı: Bakanlık Tazminatı Geri İstedi

Verdiği kandan HIV kapan hastanın ölümüyle ilgili davada Kızılay şu savunmayı yaptı: “Bu doğa olayı gibidir. Kurumun değil, bilimin kusurundan söz edilebilir.”

Verilen Kandan HIV Bulaştı: Bakanlık Tazminatı Geri İstedi, Kızılay 'Bilimi Suçladı'

Böbrek hastası iki çocuk babası Ahmet Emin Bilgin’e (52), 2011’de annesinin bir böbreği nakledildi. Ancak taburcu edilen Bilgin, ameliyattan dört ay sonra yapılan testlerde HIV pozitif çıktı. AIDS hastalığına yol açan Human Immunodeficiency Virus (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü) nedeniyle durumu ağırlaşınca İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Bilgin, kurtarılamadı.

Bilgin’e ameliyat sırasında verilen ve Kızılay’dan alınan kandan HIV bulaştığı belirlendi.

Ailenin açtığı davaya bakan İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Sağlık Bakanlığı’nı 350 bin lira manevi tazminata mahkûm etti.

Danıştay 15. Dairesi, olayda Sağlık Bakanlığı’nın değil personelin hatalı olduğuna hükmederek, kararı bozdu.

'Eşimi geri versinler, ben o parayı temizlikçilik yaparak öderim'

Kızılay'dan ilginç savunma: 'Bilimin kusuru var'

Ahmet Emin Bilgin’in ölümüne ilişkin davada savunma yapan Kızılay avukatları, olayda kurumun kusurlu olmadığını, bilimin hatalı olduğunu özetle şöyle savunmuşlardı: “Tıpta bu tür olaylar ciddi ve istenilmeyen olay akışı olarak adlandırılmakta olup; anlamı her türlü tedbir alınmasına rağmen, tıpkı bir doğa olayı gibi ortaya çıkabilecek sonuçlardır. Burada kurum çalışanlarının hiç birinin kusurundan bahsedilemez, sadece bilimin kusurundan söz etmek mümkündür.”