İnsanlar neden popülist liderleri seçerler?
Çünkü, bu bilinen ve en eski bir numaralardan biridir. 
Böl ve yönet.
Bir diktatörü ayakta tutabilecek tek şey toplumu bölmek ve vatandaşlar arasındaki güveni sarsmaktır. 


Demokrasinin var olabilmesi için vatandaşların birbirine güveni gerekir. Demokrasilerinin yaşandığı ülkelere baktığınızda şunu görürsünüz. 
Aynı parti ve aynı fikirde olmasalar bile, asla birbirlerine kötülük düşünmezler.
“Aynı fikirde olmasam bile, farklı siyasi fikirlere sahip insanlar bana asla zarar vermez” düşüncesi hâkimdir.

Demokrasi budur. Bunun adı demokrasidir.
Demokrasiyi dibine kadar yaşayan insan seçimleri kaybetse bile, sandıktan çıkan sonuca saygı duyar. Çünkü kaygısı, korkusu yoktur.

Demokrasinin olmadığı, ya da kısmen yaşandığı ülkeye baktığınızda, diğer partileri rakip değil de, düşman gibi görür. 

Kısmen de olsa sahip olduğu yaşam tarzını, sahip olduğu özgürlüğünü yok edeceğine inanır. 
En tehlikeli süreci yaşadığı bu dönemde aklından geçen her şeyi yapabilecek gücü kendisinde bulur. Artık onun için her şey mübahtır.

Seçimleri kazanmak için, yasal ya da yasal olmayan her şeyi yapmaya hazır hale gelir.
Daha da ileri gider, seçimleri kaybetmesi halinde sonuçları tanımaz hale gelir.
Böyle bir durumda ya iç savaş çıkar, ya da bir diktatörün kendisine sahiplenmesine izin vermiş olur. Kısaca bir diktatörün varlığını peşinen kabul etmiş olur.

Peki o halde diktatör ne İster?
Dikkat ederseniz hiçbir diktatör halkın bir birbirine güvenmesini istemez. 
Tarihte bu ve buna benzer binlerce örnek var.

Diktatörler, demokrasinin var olması yerine, bu inancın tam tersini ister, gerekli olan ne varsa onu yapar, ya da çaktırmadan yaptırmaya çalışırlar.

İnsanlar, birbirlerinden ne kadar çok korkar, nefret ederse, diktatör de kendi saltanatını garantilemiş olur. 
Halk bildiğiniz gibi. Başlarına musallat olmuş diktatörden kurtulabilmek için asla bir araya gelmez, gelemezler.

Sözün özü; diktatörlük yabani ot gibidir. Her yerde, her an büyümesi mümkündür.

Ama demokrasi öyle değil.

Demokrasi narin bir çiçek gibidir. Yeşermesi ve büyüyebilmesi için bazı şeylere ihtiyacı vardır.  Bu ihtiyaçlardan biri ve en önemlisi ise, halkın farklı kesimleri arasındaki güvendir.
Bakın şöyle bir çevrenize. Dünyadaki popülist yöneticiler hep aynı bilindik numarayı uygular ve başarılı olurlar.
Farklı kesimlerin hassasiyetlerini kaşıyarak halkın bölünmesini sağlarlar.


Mevcut yaraları iyileştirmek yerine,  parmaklarını yaraya sokar, yarayı kangren haline getirmek için ellerinden geleni yaparlar.
Amaç; halk arasındaki güvenini yok etmek ve bunun üzerinden nemalanmak.


Ve kaçınılmaz son gelmiş olur. Diktatörler bu guruplardan birini seçer, gurup liderliğini üstlenirler.
Halk topluluk değil, birbirleri ile kavga eden, yaptığı ve geleceğinden haberi olmayan guruplar haline gelmiş olurlar.

Bizim diktatör yine boş durmaz. Diğer gurupları yok edeceği sözünü vererek, insanların saftan ayrılmaması için elinden geleni yapar.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Muzaffer 11 ay önce

Siyasi bir hastalık olan diktatölüğün özelliklerine vurgu yapılması çok yerinde olmuş. Diktatörlük tarz olarak da hayatın birçok alanında var malesef.