Öte yandan santralin faaliyet alanı içerisinde 341 farklı bitki türü yetişiyor ve bu bitkilerin bir kısmının nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya.

Zorlu Enerji, çoğunluğu tarım arazileri olan alana doğal gaz kombine çevrim santralı kurmak için harekete geçti. Proje 30 Mart Perşembe günü Edirne Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nda görüşüldü.
Santral, Papuçdere 1. derece doğal sit alanına 50 metre mesafede ancak santralin “su alma yapısı” ve “derin deniz deşarj hattı” 1. derece doğal sit alanı içerisinde kalıyor. Bölge sakinleri, balıkçılık ve hayvancılığa darbe vuracağı için projeye tepki gösteriyor.
Santral alanında yetişen 341 bitki türünden bazılarının nesli tükenme tehdidi altında

Elektrik üretecek santralin tanıtım dosyasına göre, orman ekosistemi içerisindeki proje alanı ve çevresinde, doğal “kumullar” yer alıyor. Santralin faaliyet alanı içerisinde 341 bitki türü var. Bunların 12’si “endemik ve endemik olmayan veya nesli tehlike altında olan bitki türleri” olarak geçiyor.
Proje dosyasında 'yüksek ses çıkartılarak alandaki canlılar uzaklaştırılacak' ifadeleri yer alıyor

Proje çalışmalarının “habitat bölünmesi, deniz canlıları ve bitki örtüsü üzerinde oluşacak baskı ve deniz tabanında rahatsızlık” gibi etkilere yol açacağı öngörülüyor. Proje dosyasındaki “çalışmalar sırasında, kaçırma-kovalama veya yüksek ses çıkararak rahatsız etme yöntemiyle canlıların yani fauna türlerinin alandan uzaklaşması sağlanacak” ifadesi dikkat çekici.
Santral için mevcut yolların kullanılması planlanıyor. Santralin yakıt ihtiyacı Lüleburgaz doğalgaz ana istasyonu ile proje sahası arası yapılacak 65 km uzunluğundaki doğalgaz iletim hattı ile karşılanacak. Projede soğutma sistemi olarak deniz suyu kullanılacak.
'Karadeniz’in en önemli balık üreme alanı burası, deniz çayırları da yok olacak'

Trakya Platformu Yürütme Kurulu Üyesi ve Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Göksal Çidem, komisyon toplantısına katıldı. Projeyi gazetemize şöyle değerlendirdi:
“Kıyıköy’ün kumulları, kum zambağı, kum incisi, kum midyesi gibi nadir endemik türlerin yetişme ve yaşama alanı. 1. derece sit alanı ve kesin kaydıyla koruma altında. Değil santral kurmak, neredeyse insan ayağının dahi basmaması gereken yerlerdir. Kıyıköy geçimini turizm, balıkçılık ve hayvancıklıkla sağlıyor. Tek gelir kaynağı bu. Karadeniz’in en önemli balık üreme alanı burası. Deniz çayırları yok olacak. Köye de zarar verecek. Kimse artık Kıyıköy’e gelip yürümek, denize girmek istemeyecek.”
Twitter'da Kıyıköy için hashtag oluşturuldu: #KıyıköyBizimdir

Marinadır Kıyıköy, rakı balıktır ama santral değildir #KıyıköyBizimdir
#KıyıköyBizimdir Kıyıköy'de ev yaparken 30 cm yükseklik aşımına bile izin verilmeyen yere nasıl santral yapılıyor???