Eski yapıların yenilenmesi gerektiğini anlatan Bakan Özhaseki şöyle konuştu:
"Bu ülkede deprem gerçeği var. 1999 yılında yaşadığımız bir deprem var. Hazırlıksız yakalanmışız. Türkiye'de yerin üstünde karışıklık var ama yerin altı daha karışık. Yerin üstündeki karışıklıklara gücümüz yetiyor. Ama alt tarafı ne yapacağız? Ona uygun davranacağız. Belki ilerde acayip bir teknoloji gelişir, aşağıdaki gaz sıkışmalarını alırız, dışarı çıkarırız, bir daha sallanmayız. Ama şimdi öyle bir imkânımız yok. Peki, ona uygun davranıyor muyuz? Hayır davranmıyoruz."
'Tehlike yaklaşıyor ama bu konuda ne yazık ki hızlı adım atamıyoruz'

Özhaseki, 1999 yılından önce yapılan 7 milyon binanın dönüşmesi gerektiğini vurguladı ve şöyle devam etti:
"Yasaya uygun olarak yapılan çalışmaların hepsinde 3 milyon 100 bin kişiyi ilgilendiren bir yapı değişimiyle karşı karşıya kalıyoruz. Ama 30 milyonu ilgilendiren bir yapı stokunun değişmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Demek ki hızlı davranmıyoruz. Geç kalıyoruz. Aşağıdaki gaz sıkışmaları devam ediyor. Hiçbir fay hattı geri çekilmedi. Yerinde duruyor. Ve gittikçe fay hatları arasındaki açıklıklar da büyüyor. Tehlike de yaklaşıyor. Ama biz bu konuda ne yazık ki hızlı adım atamıyoruz. Durum tespiti bu."
'Doğru olan adaletli bir şekilde bu rantı dağıtmak'

Mehmet Özhaseki, kentsel dönüşümü 'rantsal dönüşüm' olarak değerlendirenleri de eleştirdi:
"Başka bir akım başladı; 'Bu iş rantsal dönüşüme dönüşmesin. Rant var ya falan...' Arkadaş, ranta da bu kadar küfür etmeyin. Rant olmadan hayat olmaz. Doğru olan, adaletli bir şekilde bu rantı dağıtmak. Herkesin istifadesine sunmak. Bunun için parsel bazlı yoğunluk artışından vazgeçmemiz gerekiyor."
Bazı belediyelerin yanlış projeler yaptığını ifade eden Bakan Özhaseki, bunlara müdahale edildiğini kaydederek, "Bakanlığın işi planları belediyelerin elinden alıp Ankara'ya toplamak değil. Belediyeler kendi planları kendileri yapmalı. Ankara bunun için engel olmamalı. Ama belediyelerde yanlış yapılırsa müdahale ederiz" dedi.