Seçim tartışmaları her geçen gün biraz daha yoğunlaşıyor.

En çok merak edilen konulardan birisi,
Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?
Adeta nefesler tutuldu.

Millet İttifakı sancılı.
İyi Parti -birçok yorumcunun kanaatine göre- Kılıçdaroğlu'na adeta yalvarıyor.
"Lütfen aday olma" diye.
Millet ittifakının diğer bileşenleri ise manalı sessizlikleriyle buna destek veriyor.

Kılıçdaroğlu ise hiç duymuyormuş, hiç oralı olmuyormuş ya da hiç bir şey anlamıyormuş gibi davranıyor.

Kılıçdaroğlu; şahsi dürüstlüğü, saygınlığı, siyasi toparlayıcılığı ve demokrat kimliğine rağmen Millet İttifakı'nda adaylığı çekinceyle karşılanıyor ve yeterince karşılık bulmuyor.

Kanaatimce Millet İttifakı bileşenlerini kaygılandıran hususlar şöyle:
- Anketlerde Kılıçdaroğlu'nun, diğer muhalif aday namzetleri içinde görece daha az ve sınırda oy alıyor olması.
- Kılıçdaroğlu'nun CHP dışındaki geniş kitleler için sürükleyici bir hitap ve tarzının olmadığı algısı.
-Muhalif sağ seçmen açısından Kılıçdaroğlu'nun Alevi kimliği üzerinden yıpratılacak olması.

Özellikle son maddenin üzerinde durmak gerekir.
Bu konuda ilk sinyaller (Örneğin, Yavuz Selim Köprüsü ismi bahis konusu olduğu zaman ) gelmeye başladı.
Bu konu, toplumumuzun doğusuyla batısıyla yüzyıllarca sürede oluşan dini duygu, anlayış, gelenek ve algısının getirdiği çok derin ve etkili bir olgu.
Bunu görmezlikten gelmek muhalefet adına çok büyük bir risk.

Kılıçdaroğlu'nun adaylığı açıklandığı anda hiç şüphesiz koro halinde evlerde, kahvelerde, dini çevrelerde en çok konuşulacak konulardan birisi bu olacaktır.

Kanaatimce, dini konularda mesafeli
ve/veya liberal olan CHP kadroları, nisbeten daha sağ, dindar ve muhafazakar muhalif seçmenlerin bu konudaki duyarlılıklarını ve otomatik olarak verecekleri refleksleri algılayamıyorlar.

Korkarım ki bu konu, toplumda daha derin bir kutuplaşmanın ve konsolidasyonun sebebi olacacağa benzer.

Siyasette ve rekabetin olduğu heryerde tabiatı gereği herkes karşısına açıklarını ve hassas tarafını bilip ona göre vaziyet alabileceği rakip ister.

İktidar çevreleri sayın Kılıçdaroğlu'nu kendileri için en uygun rakip aday olarak görüyor ve ona yol vererek karşına çekiyor görüntüsü veriyor.

Ekrem İmamoğlu'nu İstanbul'da beklenenin üstünde başarılı kılan en önemli hususlardan birisi de onun muhafazakar ve sağ seçmene sempatik gelen kimliği, tarzı, dili ve söylemleri.
Mansur Yavaş'ı Ankara'da başarıya götüren en önemli hususlardan birisi ise onun milliyetçi kimliği.

Görünen o ki Kılıçdaroğlu adaylığı konusunda ısrarcı olursa, bugüne kadar gerek kendisinin gerekse Millet İttifakı'nın diğer bileşenlerinin muhalefet adına büyük özveriyle ve fedakarlıklarla halkta oluşturdukları büyük umutları ve beklentileri boşa çıkarma ve çok büyük bir sorumluluğun altına girme riski var.

Muhalefette endişe büyük.

Sonuç ne olursa olsun milletimiz adına iyi olan kazansın. Tek dileğimiz ve temennimiz adil, tarafsız ve şeffaf bir seçim sürecinin yaşanması ve bütün bir toplum olarak mutlu sonuçlara ulaşmaktır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.