Davutoğlu, bu 21 üyeye tepki sitem etti: “DEVA’da ‘Hayır’ diyen 21 arkadaşıma soruyorum: İki paragraflık metinde sizi ne rahatsız etti kimlik olarak? Bizlerle beraber olmak rahatsız ettiyse altılı masada da beraberiz. Atomize olan siyaseti toparlamamız lazım. ‘Ben’ dememek, ego yapmamak lazım.”
Davutoğlu, ‘kazanımların korunması’ niyetiyle bir deklarasyon yazarak Saadet ve DEVA’dan destek istemişti.
Deklarasyon şöyle:
“Biz DEVA, Gelecek ve Saadet partileri olarak ülkemizin geldiği kritik eşikte nesiller boyu savunageldiğimiz değerlerin ve kazanımların korunması için:
1- 28 Şubat benzeri doğrudan veya dolaylı vesayet rejimleri üzerinden din ve vicdan özgürlüğüne karşı oluşabilecek her eylem ve politika karşısında demokratik hak ve özgürlükleri ve büyük fedakarlıklarla elde edilmiş kazanımları korumak,
2- Geniş kitlelerin fedakarca mücadeleleri sonucu elde edilen kazanımları üzerinde yükselen iktidarlarını milletin temel değerlerinden koparak yolsuzluklar, yasaklar ve yoksulluktan oluşan şer üçgeniyle sürdüren ve bu nedenle başta gençlerimiz olmak üzere halkımızın bu değerlere karşı yabancılaşmasına yol açan güç yozlaşmasına karşı mücadele etmek amacıyla her siyasi konjonktürde mutlak işbirliği yapmak kararını almış bulunuyoruz.
Uzun mücadeleler sonucu elde edilen kazanımlarımızın korunması yozlaşmış bir iktidar gücüyle değil, böylesi kararlı bir duruşla mümkün olabilir. Bu bir seçim ittifakı değil, geniş kitlelere kazanımlarımızı kaybederiz korkusu yayarak, yolsuzluklarını meşrulaştırma ve iktidarlarını sürdürme çabası için olanlara karşı ilkesel bir işbirliğidir. Bu iş birliğine katılmak isteyen diğer partilere de kapımız açıktır.”
‘Babacan istekli değildi’
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, deklarasyona sıcak bakarken, Davutoğlu’nun iddiasına göre DEVA Genel Başkanı Ali Babacan ‘istekli’ değildi.
Babacan, deklarasyon teklifinin üstünden hayli zaman geçse de bu konuyu geçen günlerde gündeme taşımış ve partisinin 21 başkanlık üyesince reddedildiğini şu sözlerle duyurmuştu: “Altılı masada hiç konuşmadık. Sayın Davutoğlu, ‘Üç parti (Saadet, Gelecek ve DEVA) deklarasyon yapalım’ diye önerdi. Partinin yetkili organlarına götürdük. Başkanlık kurulunda 21’de 21 reddedildi. Bir arkadaşımız bile desteklemedi. O bizim kendimizi nasıl tanımladığımızla ilgili bir konu. İstemiyor arkadaşlarımız.”
Deklarasyon tartışması farklı mecralarda uzayınca Davutoğlu, halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz’a konuştu. 21 DEVA’lının kararına tepki gösteren Davutoğlu, “Sizi ne rahatsız etti” diye sordu.
‘Kararı, muhatabı kitlelere bırakıyorum’
DEVA Partisi’nin kararı hakkında, “Bir karar vermişler, hayırlı olsun. Ama bu kararın kimlikle ilişkilendirilmesini özellikle o kimliğin doğrudan muhatabı olan kitlelere bırakıyorum” diyen Davutoğlu, söz konusu deklarasyonu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le de paylaştığını anlattı.
‘Sizi ne rahatsız etti’
Davutoğlu şöyle konuştu: “Bu süreci altılı masa kurulurken Meral hanımla da Kemal beyle de paylaştım. Bu altılı masaya alternatif ya da onu engellemek için çıkmış değil. İttifak içinde ittifakın olabilmesi gerektiğini söyledim. Siyasi olgunlukla karşıladılar. Siyasette inandırıcılık çok önemli. Sahicilik önemli. Eğer tartışma açılmasaydı bu konuları konuşmazdım. 21’de 21 reddedilen bir metinle ilgili öyle bir heyula dolaştı ki… Çok negatif bir şey olması lazım diye düşünüldüğü için ben de soruya muhatap oldum: ‘Hocam nedir bu metin?’ Altılı masanın zeminin kuvvetlendiren bir şeydir. Orayı zillet diyerek, milli manevi değerlere düşman, bizi de oraya takılan kulüp gibi gösterenlere karşı cevaptır.
DEVA’da ‘Hayır’ diyen 21 arkadaşıma soruyorum: İki paragraflık metinde sizi ne rahatsız etti kimlik olarak? ‘28 Şubat’ı yapmak isterlerse onlara karşı mücadele edeceğiz’ dememiz mi, rahatsız etti? ‘28 Şubat’ı örtü gibi istismar ederek yolsuzluk yapanlara karşı mücadele edeceğiz’ dememiz mi? Bizlerle beraber olmak rahatsız ettiyse altılı masada da beraberiz. Atomize olan siyaseti toparlamamız lazım. ‘Ben’ dememek, ego yapmamak lazım.”